Bankalar Ne Kadar Ceza Alacak?


Bundan önceki birkaç yazının kahramanları bankalar, Rekabet Kurumu ve köşe yazarlarıydı. Bankalara ceza geliyor diye bağıran gazeteler, sonunda bankacılar dışındaki iş adamları ve tüketicilerin de dikkatini çekmeyi başardı; bir yandan “ihlâl varsa biz de dava açarız” diyen sivil toplum kuruluşları, bir yandan da bankalara verilecek para cezasının ne olacağı konusunda spekülasyon yapan bir sürü yazı ortaya çıktı.  “Bu işin oluru nedir?” sorusuna yanıtlarımız ise şu şekilde:

Pişmanlık 608.602 TL kazandırdı!

Rekabet Kurumu İnternet Sitesi’nde 31 Ekim 2012’de yayınlanan habere göre, “çelik ambalaj sektörü”nde faaliyet gösteren iki firma hakkında yürütülen soruşturma 30.10.2012 tarihinde sonuçlandı.  Anılan soruşturma sonucunda iki firmaya toplam 1.8 milyonu aşan para cezası verilirken pişmanlık uygulamasından faydalanan bir firmanın cezası yarı yarıya indirildi ve bu sayede firma 1.2 milyon yerine 608.602 TL ceza aldı.

Beş Soruda Basiretsiz Bankacılar, Köşeleri Tutanlar ve Tutarsızlıklar Tiyatrosu


Birkaç gün önce bir okurumuzun göndermiş olduğu yazıyı sizlerle paylaşmıştık. Anladığımız kadarıyla bankalara yönelik soruşturma açıldıktan sonra pek ses getirmese de üçüncü yazılı savunma aşamasından sonra özellikle bir gazete konuyu ısıtıp ısıtıp gündeme getirmeye devam ediyor. Öncelikle belirtilmelidir ki bu makale her ne kadar Rekabet Kurumu'nu savunuyor gibi görünse de bu blogun tarafsız ve objekif olma ilkelerinden kesinlikle taviz vermeye niyetimiz olmadığını belirtelim. Ancak, özellikle son yazıdan sonra yaşanan gelişmeler dikkate alındığında bu kez de "sessiz kalmanın" tarafsızlığa aykırı olacağı ve "vurun abalıya" modundaki haberlere destek olunacağı anlamına geleceğinden bu yazıyı kaleme alma gereği duyduk. Çünkü piyasa ekonomisindeki aksaklıkları ortadan kaldırmak amacıyla kurulan Rekabet Kurumu'nun "öcü" haline getirilmesinin rekabet hukuku açısından hayra alamet olmayacağını, "sorumlu gazetecilik anlayışı" ile "sorunlu gazetecilik anlayışı" arasında fark olması gerektiğini düşünüyoruz. Nitekim, cevap hakkı doğduğu gerekçesi ile yazıları ile ilgili makale editörlerimiz tarafından Sayın Erdal SAĞLAM'a gönderilmiş, ancak henüz bir cevap alınmamıştır. Bu yazıda da kendisine ve Sayın Ege CANSEN'e cevap hakkı doğmasından hareketle, cevaplarını bu sitede aynen yayınlayacağımızı şimdiden belirtiyoruz.

Bu makalede köşe yazarlarının yazmış olduğu yazılardaki tutarsızlıklara işaret edilerek bir ihtiyaç tespiti yapılması amaçlanmaktadır. Bu nedenle işe olaylara kronolojik olarak bakmakla başlayalım:

Üç Soruda Rekabet Kurulu Kararlarına İtiraz…


Son dönemlerde Rekabet Kurulu vermiş olduğu yüksek miktarlardaki para cezaları ile dikkat çekiyor. Geçtiğimiz yıl muhtelif dosyalarda 400 milyon TL ceza veren Kurul’un bankacılık soruşturması sonucunda bankalara milyarlarca liralık ceza verebileceği de basına yansıyan haberler arasında yer alıyor. Durum böyle olunca Rekabet Kurulu’nun vermiş olduğu kararlara ne şekilde itiraz edilebileceği de önem taşıyan hususlar arasında. Sizin için bu konuyu üç soruda yanıtlamaya çalıştık:

"Bankalara Para Cezası Şoku" Haberine Farklı Bir Bakış



Hem ekonomi dünyası hem de rekabet hukuku camiası 2 Kasım’da Hürriyet Gazetesi’nin manşetten verdiği “Bankalara milyarca liralık rekabet cezası” başlıklı bir haberle sarsıldı. Söz konusu haberin içeriğini Erdal SAĞLAM’ın bir köşe yazısı oluşturuyordu. Haberin diğer gazetelerde de yayınlamasının ardından 3 Kasım’da Rekabet Kurumu da bir açıklama yapma ihtiyacı duydu ve “henüz herhangi bir karar verilmediğini, soruşturma süreçlerinin devam ettiğini” belirtti. Aynı gün Erdal SAĞLAM yine Hürriyet’te “Bankalara ceza bütçeye gelir” başlıklı yazısında “bankacıların cezaya kesin gözü ile baktıkları” haberini kaleme aldı.

Söz konusu yazılar üzerine bir okurumuzun "Yavuz hırsız mı ektiğini biçen mi?" minvalindeki değerlendirmelerini içeren yazısını burada yayınlıyoruz.

Birleşme & Devralma Eşikleri Masaya Yatırılıyor



Rekabet Kurulu 2010/4 sayılı Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ ile kuruluşundan bu yana 1997/1 sayılı Tebliğ ile uyguladığı pazar payı ve ciro eşiğine dayalı bildirim sisteminden vazgeçerek sadece cirolara dayalı bir bildirim sistemine geçiş yapmıştır.

Bilindiği üzere AB mevzuatındaki değişikliklere paralel olarak hazırlanan 2010/4 sayılı Tebliğ’in 7. maddesi uyarınca, tarafların yalnızca Türkiye cirolarını veya hem Türkiye hem de dünya cirolarını dikkate alan, tamamlayıcı nitelikte iki farklı eşik sistemi belirlenmiştir. Eşiklerden birinin aşılması durumunda ise bildirim zorunluluğu doğması öngörülmüştür. 

Sakarya'da iki hazır beton üreticisine 2.8 milyon TL ceza!


Rekabet Kurumu'nun 17 Mayıs 2011'de Sakarya'da faaliyet gösteren yedi hazır beton üreticisi hakkında açmış olduğu soruşturma 28 Ağustos 2012'de sonuçlandı. Soruşturma sonucunda Yedi şirketten beşi yeterli delil bulunamadığı için ceza almazken, hazır betonun satış fiyatını birlikte belirledikleri tespit edilen iki şirkete ceza verildi.

Bu çerçevde, İnciler İnşaat Kum Ocağı İşletmeciliği Tic. ve San. A.Ş.’ye 361.518,00 TL. Oyak Beton San. ve Tic. A.Ş.’ye ise 2.442.180,98 TL tutarında idari para cezası verildi. Söz konusu tutarlar İnciler İnşaat'ın 2011 yılı cirosunun %2'sine, Oyak Beton'un ise %0.8'ine karşılık geliyor.

İşlem Tamam: YKM artık Boyner'in...

Bilindiği üzere Boyner Büyük Mağazacılık A.Ş. YKM'yi (Yeni Karamürsel Giyim ve İhtiyaç Maddeleri Ticaret Sanayi A.Ş. ve YKM Yeni Karamürsel Giyim ve İhtiyaç Maddeleri Pazarlama A.Ş.)vdevralmak üzere Rekabet Kurumu'na başvurmuş, ancak söz konusu devralma işlemi Rekabet Kurulu’nun 31.05.2012 tarihli kararı ile nihai incelemeye alınmıştı.

Rekabet Kurumu internet sitesinden yapılan bilgilendirmeye göre, Rekabet Kurulu'nun 9.8.2012 tarihli kararı uyarınca Boyner'in YKM'yi devralmasına izin verilmiştir. 



Önemli Not: Sitede yer alan yazıların tüm sorumluluğu yazarlara aittir ve www.rekabethukuku.info sitesini veya herhangi bir kurum veya kuruluşu bağlayıcı değildir. Sitedeki yazıların en doğru ve en güncel bilgileri içerdiği garanti edilemez. Yazılar yalnızca genel bilgi vermek amacını taşımaktadır; hukuki görüş olarak değerlendirilemez ve yayınlarda yer verilen görüşlerden kaynaklanabilecek olası zararlardan site, yazarlar ve editörler sorumlu tutulamaz. Rekabet hukukuna ilişkin sorunlarda konu ile ilgili avukatlara danışmanız ve/veyaRekabet Kurumu'na başvurmanız önerilir.

Rekabet Kurumu Motorlu Taşıtlar Sürücü Kurslarını Uyardı!


Rekabet Kurumu,  7.8.2012 tarihinde internet sitesinde yaptığı duyuru ile motorlu taşıtlar sürücü kurslarını uyardı. Bilindiği kadarıyla Rekabet Kurumu ilk kez bir sektöre yönelik olarak uyarı duyurusu yayınladı.

Yayınlanan duyuruda;
  • Motorlu taşıtlar sürücü kursları sektörünün, ülkemizde rekabet ihlali iddialarının en yaygın görüldüğü sektörler arasında olduğu,
  • Bu durumun temel nedenlerinden birisinin, rekabet hukukunun temel yasaklamaları hakkında sektördeki bilgi eksikliği olduğu, 
  • Son dönemde sürücü kursları sektöründeki rekabet ihlallerine yönelik ihbar ve şikayetlerde artış gözlemlendiği, 
  • Yakın zamanda alınan kararlarla Samsun, Nevşehir ve Fethiye’deki sürücü kurslarına soruşturma açıldığı
belirtilerek rekabet ihlali teşkil edebilecek davranışlara örnekler verilmiştir. 

Duyuruda özellikle vurgulanan hususlar şunlardır:

Rekabetçi bir piyasada her sürücü kursunun başta kurs ücretlerinin tespiti olmak üzere ticari hususlara ilişkin kararlarını bağımsız bir şekilde alması gerekmektedir. Rakip sürücü kurslarının aralarında yazılı ve/veya sözlü anlaşma yaparak;
- Kurs ücretlerini ve yapılacak indirimleri tespit etmesi,
- Bir dönemde kaydedilecek azami kursiyer sayısını birlikte belirlemeleri,
- Pazar ya da müşteri paylaşmaları,
- Havuz uygulaması yoluyla gelirleri paylaşmaları ve
- Yapılan anlaşmalara uyumu sağlamak üzere çeşitli cezalandırma mekanizmaları (senet imzalanması vs.) kurmaları
rekabet ihlali olarak kabul edilmekte ve 4054 sayılı Kanun’da açıkça yasaklanmaktadır. Bu tür uygulamaların, sürücü kurslarının oluşturduğu dernek, federasyon, konfederasyon veya meslek birliği gibi oluşumlar vasıtasıyla gerçekleştirilmesi de aynı yasaklama kapsamındadır.

Duyuruda ayrıca, çok sayıda kurs bulunması, denetim eksikliği, bazı kursların fiyatları aşırı şekilde düşürmeleri gibi kronik sorunların mazeret olarak kabul edilmeyeceği de belirtilmektedir. 

Söz konusu duyuru için tıklayınız


Önemli Not: Sitede yer alan yazıların tüm sorumluluğu yazarlara aittir ve www.rekabethukuku.info sitesini veya herhangi bir kurum veya kuruluşu bağlayıcı değildir. Sitedeki yazıların en doğru ve en güncel bilgileri içerdiği garanti edilemez. Yazılar yalnızca genel bilgi vermek amacını taşımaktadır; hukuki görüş olarak değerlendirilemez ve yayınlarda yer verilen görüşlerden kaynaklanabilecek olası zararlardan site, yazarlar ve editörler sorumlu tutulamaz. Rekabet hukukuna ilişkin sorunlarda konu ile ilgili avukatlara danışmanız ve/veyaRekabet Kurumu'na başvurmanız önerilir.

Rekabet Kurulu Kararına İtiraz Merci Değişti

Rekabet Kurumu tarafından yapılan duyuruda da belirtildiği üzere;

6352 sayılı "Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 63. maddesi ile 4054 sayılı Kanunun 55. maddesi değiştirildi.

Buna göre, 4054 sayılı Kanun'daki özel hüküm uyarınca, Rekabet Kurulu'nun vermiş olduğu nihai kararlara ilişkin iptal davalarının açılacağı ilk derece mahkemesi Danıştay olarak belirlenmiş iken, yapılan bu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren Rekabet Kurulu kararlarına karşı ilk derece mahkemesi olarak Ankara İdare Mahkemelerinde dava açılması gerekecek.

Rekabet Kurumu 2011 Faaliyet Raporu'nun Değerlendirilmesi


Rekabet Kurumu'nun 2011 yılı faaliyetlerine ilişkin Yıllık Rapor (Rapor) 04.07.2012 tarihinde kamuoyu ile paylaşıldı. Toplam 75 sayfadan oluşan Rapor'da aşağıdaki altı ana bölüm bulunmakta:
  • Genel Bilgiler
  • Amaç ve Öncelikler
  • Kurumun Yıllık Faaliyetleri
  • Genel Değerlendirme
  • Mali Bilgiler
  • Kurumsal Kabiliyet ve Kapasitenin Değerlendirilmesi

Kurul, Bosch Bayileri'nin Boş Geçmedi!


Kayseri'de faaliyet gösteren Bosch bayileri hakkında 09.06.2011 tarihinde açıtığı soruşturmayı tamamlayan Rekabet Kurulu 12.06.2012 tarihinde aldığı kararla aşağıda unvanları belirtilen 10 bayinin "Bosch markalı ürünlerin satış fiyatlarının belirlenmesine yönelik anlaşma yapmak suretiyle" 4054 sayılı Kanun'u ihlal ettiklerine ve bu nedenle adı geçenlere 4054 sayılı Kanun'un 16. maddesi uyarınca toplam 72.083 TL tutarında idari para cezası verilmesine karar verdi. 

Pişmanlık Kılavuzu Yola Çıktı...


Bilindiği üzere, kamuoyunda daha çok "Pişmanlık Yönetmeliği" olarak da bilinen "Kartellerin Ortaya Çıkarılması Amacıyla Aktif İşbirliği Yapılmasına Dair Yönetmelik" 15.02.2009 tarih ve 27142 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş ve Sun Express-Condor Soruşturması ile  pudra sodyum sülfat, kristal sodyum sülfat ve ham tuz pazarlarında yürütülmekte olan soruşturmada gündeme gelmişti:

YKM’nin Boyner Tarafından Devralınması Rekabet Kurulu'na Takıldı


Son dönemde basında en çok sözü edilen işlemlerden birisi de YKM'nin Boyner tarafından devralınması. Tarafların yaptıkları başvuruyu değerlendiren Rekabet Kurulu işlemin nihai incelemeye alınmasına karar verdi. Kurul'un açıklaması şu şekilde:

Rekabet Kurumu Şikayetlerden Şikayetçi !



Rekabet Kurumu 07.06.2012 tarihinde "REKABET KURUMU’NA YAPILAN KAPSAM DIŞI BAŞVURULARA İLİŞKİN DUYURU" yayınlayarak yanlış algılamalar nedeniyle 4054 sayılı Kanun kapsamı dışında kalan başvuruların giderek arttığına dikkat çekti. Kurum tarafından yayınlanan duyuruya göre, en çok şikayet edilen başvurular şunlar:

Kahraman Bakkal Süpermarkete Karşı - II. Raund


Rekabet Kurumu tarafından hızlı tüketim malları (HTM) perakendeciliği alanında bir süredir yürütülmekte olan inceleme tamamlandı. Hatırlanacağı üzere, söz konusu incelemenin ilk aşamasında hazırlanmış ve 11.03.2011 tarihinde kamuoyu ile paylaşılmış olan "Ön Rapor"da aşağıdaki ön bulgular yer almakta idi:

Soda’da Son Pişmanlık Fayda Verdi!


Rekabet Kurulu 3 Mayıs 2012 tarihli toplantısında pudra sodyum sülfat, kristal sodyum sülfat ve ham tuz pazarlarında bir süredir yürütmekte olduğu soruşturmayı sonuçlandırarak Sodaş Sodyum Sanayi A.Ş. ile Otuzbir Kimya ve San. Türk Ltd. Şti.'ye toplam 984.200 TL ceza; anılan şirketlerin müdürlerine de 20.718 TL ceza verdi.

Soda Sodyum Sanayi AŞ aktif işbirliği uygulamasından yararlandığı için, cezasında 272.867 TL indirim yapıldı. Anılan teşebbüsün Genel Müdürüne yine aynı gerekçe ile yapılan indirim sonucunda 16.372 TL yerine 8.186 TL ceza verildi!

Rekabet Hukukunda Savunma Hakkı


Rekabet Hukukunun kaynağını oluşturan 4054 sayılı Kanun ile ülkemiz idare hukuku açısından da önemli yenilikler getirilmiştir. Bu yeniliklerden birisi de tarafların haklarını korumak amacıyla getirilen ayrıntılı savunma haklarıdır. Rekabet Kurulu'nun verdiği cezalar niteliği itibariyle kırmızı ışıkta geçtiğimizde kesilen para cezaları gibi idari cezalar olsa da, bir şirkete verilen ceza miktarlarının milyonlarca liraya tekabül edebildiği gerçeği dikkate alındığında, şirketlere verilen savunma hakkının ne kadar önemli olduğu açıktır.

Rekabet Kurulu Peugeot Bayilerine Ceza Verdi


Rekabet Kurulu, 12.04.2012 tarihinde yapılan toplantısında beş adet Peugeot Bayisine toplamda yaklaşık 320.000 TL ceza verdi. 

Çimentoculara 50 milyon TL ceza!

Rekabet Kurumu İnternet Sitesi'nde 10.04.2012 tarihinde yapılan duyuruya göre, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri ile Adana ve Doğu Karadeniz bölümlerinde çimento sektöründe faaliyet gösteren  bazı teşebbüsler hakkında yürütülen soruşturma sonucunda alınan karar uyarınca 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesini ihlal ettikleri belirlenen 6 şirkete 2011 yılı ciroları üzerinden %2, 4 şirkete de 2011 yılı ciroları üzerinden %3 oranında toplamda 50 milyon TL'ye yakın para cezası verildi.

KOBİ'ler ve Rekabet Hukuku


Daha önceki yazılarda da değinildiği üzere, 4054 sayılı Kanun kamu teşebbüsleri ile özel teşebbüsler, yerli teşebbüsler ile yabancı teşebbüsler arasında ayrım yapmadığı gibi küçük ve orta büyüklükteki işletmeler (KOBİ'ler) ile büyük işletmeler arasında da ayrım yapmamaktadır. Ancak bu yazıda da görüleceği üzere, Avrupa Birliği'nde (AB) Türkiye'dekinden farklı olarak KOBİ'lere yönelik bazı istisnalar mevcuttur. Bunun yanı sıra rekabet hukukunu bilen KOBİ'ler hem olası cezalardan kaçınma hem de kendilerini piyasa dışına itecek uygulamalara karşı tedbir almak imkânına kavuşacaklardır.

Reklamlar ve Rekabet Hukuku


Şirketler, ürünlerini hizmetlerini diğerlerinden farklı kılmak ya da göstermek, tüketicilerin algılarını etkilemek, satışlarını arttırmak amacıyla kıyasıya reklam yapmaktadırlar. Dolayısıyla reklamlar pazarlama stratejisinin ve rekabetin en önemli parçalarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer yandan reklamlarla ilgili iki önemli problem de son zamanda gündemi meşgul etmektedir. Bunlardan ilki, firmaların reklamlarında satılan üründe / hizmette olmayan nitelikleri  'varmış' gibi gösterek tüketicileri ürün veya hizmet hakkında yanlış bilgilendirmeleridir. İkincisi ise, firmaların reklamları yalnızca ürünü tanıtmak, tüketicileri bilgilendirmek ve talebi arttırmak amacıyla değil, "rakipleri eleştirmek, karalamak, küçük düşürmek, rakipler hakkında yanlış bilgi vermek" amacıyla kullanmalarıdır. Peki Rekabet Hukuku ve Rekabet Kurumu'nun bu iki alandaki görevi ve yetkisi nedir? 

Rekabet İhlallerine İlişkin Para Cezaları Nasıl Hesaplanır?


Daha önceki yazılarda da değinildiği üzere Rekabet Kanunu’nun 16 ve 17. maddeleri uyarınca şirketlere ve şirket çalışanlarına toplam dört kategori altında ceza verilmektedir. Usule ilişkin cezalara da ciro ile orantılı olmakla birlikte, doğal olarak en ağır cezalar esasa ilişkin cezalar olup Kanun’un 16. maddesinin buna dair hükmü şu şekildedir:
...
Bu  Kanunun  4,  6  ve  7  nci  maddelerinde  yasaklanmış  davranışlarda bulunanlara,  ceza  verilecek  teşebbüs  ile  teşebbüs  birlikleri  veya  bu  birliklerin üyelerinin  nihai  karardan  bir  önceki  mali  yıl  sonunda  oluşan  veya  bunun hesaplanması mümkün olmazsa nihai karar tarihine en yakın mali yıl sonunda oluşan ve Kurul tarafından saptanacak olan yıllık gayri safi gelirlerinin yüzde onuna kadar idarî para cezası verilir.

Bir Çuval İnciri Berbat Etmek...


Rekabet Kurulu'nun kuru incir alımı yapan teşebbüsler hakkında 27.10.2010 tarihinden bu yana yürütmekte olduğu soruşturma 13 Mart 2012 tarihindeki sözlü savunmayı müteakiben 20 Mart 2012 tarihinde tamamlandı. Rekabet Kurulu tarafından yayınlanan tefhim metnine göre dokuz teşebbüs ile bir teşebbüs birliği (S.S. Tariş İncir Tarım Satış Kooperatifleri Birliği) hakkında soruşturma açılmış olup, dokuz teşebbüse toplam 1,087,019.00 TL tutarında ceza verilmiş, teşebbüs birliğine ise ceza verilmemiştir.

Rekabet Hukuku ve Hapis Cezası


Rekabet hukuku hiç şüphesiz Türkiye'de de dünya genelinde de ticaret hukuku, ceza hukuku ya da borçlar hukuku gibi köklü bir geçmişe sahip değildir. Rekabete ilişkin kuralların Hammurabbi dönemine kadar uzandığı söylense de, rekabet hukukunun ortaya çıkışı sanayi devrimi ve loncaların zayıflaması ile bağlantılıdır. Bu nedenle, "modern anlamda" ilk rekabet hukuku metni olarak nitelenen Sherman Yasası'nın 1890 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde kabul edilmesi de şaşırtıcı değildir. (Bu tarihten önce ABD'nin çeşitli eyaletlerinde ve Kanada'da rekabeti sınırlayıcı anlaşmalar yasaklanmış olsa dahi, Sherman Yasası ve 1890 yılı rekabet hukukunun miladı olarak kabul görmektedir).

Rekabet Kurumu 15 Yaşında



Rekabet Kurumu, 15 Mart'ta 15. yaşgününü kutladı.  Sayın Başbakan R. Tayyip ERDOĞAN ve Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı’nın katıldığı etkinlikte rekabet hukukunun önemi vurgulandı. 

Sayın Başbakan konuşmasında şu hususları vurgulamıştır: 

Rekabet Kanunu’nda Öngörülen Para Cezaları Nelerdir? (devam)



Bir önceki makalede, Rekabet Kanunu uyarınca temelde ikisi esastan ikisi de usulden olmak üzere toplamda dört tür ceza öngörüldüğü belirtilmiş ve Kanun'un esas maddelerini ihlal nedeniyle şirketlere ve şirket çalışanlara verilecek cezaların ne olacağı anlatılmıştı.

Bugünkü makalenin konusu ise, usul nedeniyle verilecek para cezalarıdır. Bunlar da kendi içinde ikiye ayrılmaktadır:

2012 Rekabet Raporu'nda 11 Sektör Mercek Altında...

Rekabet Kurumu'nun "piyasa ekonomisi sisteminde, bazı istisnalar dışında, herhangi bir pazarda rekabetin engellenmemesi ve kısıtlanmaması gerektiği" ilkesinden hareketle hazırlamış olduğu Rekabet Raporu'nda 11 sektör incelenerek, bu sektörlerdeki rekabet kısıtlamalarına ilişkin bilgi veriliyor ve bu sektörlerdeki rekabet kısıtlamalarının ortadan kaldırılması için diğer kamu kurumlarına çeşitli önerilerde bulunuluyor.

Söz konusu Rapor, Rekabet Kurumu'nun farklı sektörleri bir arada incelediği ilk rapor olma ve önemli bir "Rekabet Savunuculuğu" metni olma özelliğini taşıyor.

Rekabet Raporu'nda incelenen sektörler şunlar:

Rekabet Kanunu’nda Öngörülen Para Cezaları Nelerdir?


Rekabet Kanunu açısından temelde dört türde para cezasından söz etmek mümkündür. Bunların ikisi nitelik itibariyle esasa ilişkin, ikisi de usule ilişkindir. Ana başlıklar itibariyle bu cezaları şu şekilde sıralamak mümkündür:
  • İhlal nedeniyle şirketlere verilen para cezaları
  • Belirleyici etki nedeniyle şirket çalışanlarına verilen para cezaları
  • İdareyi yanıltma ve incelemeyi engelleme nedeniyle verilen para cezaları
  • Süreli para cezaları

Rekabet Kurumu'ndan Mektup Var!



2012 Rekabet Mektubu, Rekabet Kurumu Başkanı Sayın Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI'nın imzası ile yayınlandı. Söz konusu mektup, Rekabet Kurumu'nun bu alanda yayınlamış olduğu dördüncü mektup olmakla beraber, bir kamu kurumu yöneticisinin şirketlere ve diğer kamu kurumlarına mektup gönderme uygulaması açısından bir ilk olma özelliğini taşıyor.

Beş Soruda Birleşme ve Devralmalar


Rekabet Kanunu’nun 7. maddesi bir teşebbüsün bir mal veya hizmet piyasasında hakim durum yaratmaya veya mevcut bir hakim durumu güçlendirmek amacıyla bir başka teşebbüsle birleşmesini veya bir başka teşebbüsü devralmasını yasaklamaktadır. Aşağıdaki beş soru ile birleşme ve devralmaların denetlenmesi hususuna açıklık getirilmeye çalışılmaktadır:

Beş Soruda Hâkim Durumun Kötüye Kullanılması



Rekabet Kanunu’nun 6. maddesi bir mal veya hizmet piyasasında hâkim durumda bulunan bir veya daha fazla teşebbüsün söz konusu hâkim durumunu kötüye kullanmasını yasaklamaktadır. Aşağıdaki beş soru ile hâkim durum ve hâkim durumun kötüye kullanılması kavramlarına açıklık getirilmeye çalışılmaktadır:

1.  Hâkim durum ne demektir?

Rekabet Kanunu’nun Tanımlar başlıklı üçüncü maddesi uyarınca hâkim durum  “belirli bir piyasadaki bir veya birden fazla teşebbüsün, rakipleri ve müşterilerinden bağımsız hareket ederek fiyat, arz, üretim ve dağıtım miktarı gibi ekonomik parametreleri belirleyebilme gücünü …” ifade etmektedir.

Beş Soruda Muafiyet Kavramı



Rekabet Kanunu’nun 5. maddesi, bir mal veya hizmet piyasasında rekabeti sınırlayan ve bu nedenle Kanun’un 4. maddesi kapsamında yasaklanabilecek olan anlaşma, eylem ve kararların belirli koşullar altında yasaklamadan ve cezai yaptırımlardan muaf tutulmasını öngörmektedir. Aşağıdaki beş soru ile muafiyet kavramına açıklık getirilmeye çalışılmaktadır:

Beş Soruda Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşmalar


Rekabet Kanunu’nun 4. maddesi ile rekabeti sınırlayıcı anlaşma, uyumlu eylem ve teşebbüs birliği kararları yasaklanmaktadır. Aşağıdaki beş soru ile maddede belirtilen anlaşma kavramına açıklık getirilmeye çalışılmaktadır.

Rekabet Hukuku Gerçekten Gerekli mi?


ABD’de 122 yıldır; Almanya ve Japonya’da 67 yıldır, Avrupa Birliği’nde de 57 yıldır uygulanmakta olan rekabet hukuku, tüketicilerin daha kaliteli mal ve hizmetlere daha düşük bedellerle erişimini sağlamaktadır. Bunun ne anlamına geldiğini kavrama açısından, Rekabet Kurulu’nun almış olduğu kararlar arasında rastlamış olduğumuz bir karardan hareketle, rekabeti sınırlamak amacıyla anlaşan şirketlerin fiyatları yükseltmek ve arzı kısmak amacıyla neler yaptığına bir bakalım:

Rekabet Kanunu Kimlere Uygulanır?


Rekabet hukukunun ilk bakışta “şirketlere” uygulandığı söylemek mümkün olmakla beraber bu tür bir genelleme yeterli olmamak bir yana yanıltıcıdır da… Çünkü en doğru tanımıyla 4054 sayılı Rekabet Kanunu “teşebbüslere” , “teşebbüs birliklerine” ve “teşebbüs çalışanlarına”  uygulanmaktadır.

Kanun’un Tanımlar başlıklı üçüncü maddesinin 4. ve 5. fıkralarında “teşebbüs “ ve “teşebbüs birliği” kavramları şu şekilde tanımlanmıştır.

Rekabet Kanunu’nun Dört Temel Maddesi Nedir?


4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da altmıştan fazla madde yer almaktadır. Bu maddelerin bir kısmı Rekabet Kurumu’nun örgütlenmesine, bir kısmı ise usule ve para cezalarına ilişkin olmakla birlikte hemen hemen tüm rekabet hukuku sistemleri açısından üç ya da dört madde rekabetin korunması açısından belkemiği niteliğindedir.
Kanun açısından esasa ilişkin dört temel madde ise sırasıyla şunlardır:

Rekabet Hukuku Nedir?


Rekabet hukuku temel olarak şirketler arasındaki belirli davranışların denetlenmesi, yasaklanması ve gerektiğinde cezalandırılması suretiyle piyasa mekanizmasındaki aksaklıkların bir kısmının bertaraf edilmesini, bu sayede de serbest piyasa sisteminden azami faydanın sağlanmasını amaçlayan hukuk disiplinidir.
Rekabet hukuku kapsamında şirketlerin iki ana kategorideki davranışları yasaklanmaktadır: