Rekabet Kurumu tarafından hızlı tüketim malları (HTM) perakendeciliği alanında bir süredir yürütülmekte olan inceleme tamamlandı. Hatırlanacağı üzere, söz konusu incelemenin ilk aşamasında hazırlanmış ve 11.03.2011 tarihinde kamuoyu ile paylaşılmış olan "Ön Rapor"da aşağıdaki ön bulgular yer almakta idi:
- Hızlı tüketim ürünleri içinde, organize perakendenin payı artmaktadır.
- Türkiye’de bölgesel/yerel perakendecilik, organize perakende sektörü içindeki payını artırmaktadır.
- Hızlı tüketim ürünleri perakendeciliğinde yoğunlaşma oranları, Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında hâlâ düşüktür.
- Bazı bölgelerde ve illerde yoğunlaşma oranları Türkiye ortalamasının çok üzerindedir.
- Perakende zincirleri arasında kurumsallaşma ve halka arzlar artmaktadır.
- Son yıllardaki yoğunlaşmalar, küçük ölçekli ve çoğunlukla yeni bölgesel/yerel coğrafi pazarlara giriş amaçlı devralmalar yoluyla gerçekleşmektedir.
- Perakendecilerin alıcı güçlerini bazı durumlarda orantısız olarak tedarikçilere yansıttıklarına yönelik ön bulgular elde edilmiştir.
- Özel markalı ürünler (private label), kategori olarak hızlı bir şekilde büyümelerine rağmen, toplam satışlardan hâlâ düşük pay almaktadır.
Söz konusu tespitler çerçevesinde ise anılan raporda aşağıdaki üç temel öneri tartışmaya açılmıştı:
- Yoğunlaşmaların bildirilmesine yönelik ciro eşiklerinin hızlı tüketim ürünleri perakendeciliği ile sınırlı olmak üzere düşürülmesi.
- Davranış kodu ve ombudsmanlık sisteminin hayata geçirilmesi.
- Tedarikçi-perakendeci anlaşmalarının Rekabet Kurumuna yıllık olarak gönderilmesi.
Ön Rapora ilişkin paydaş görüşlerini, yapılan tüm inceleme, araştırma ve tespitleri ve bunlar sonucunda ulaşılan nihai değerlendirmeleri içeren ve 24.5.2012 tarihininde kamuoyu ile paylaşılan “Türkiye Hızlı Tüketim Malları Perakendeciliği Sektör İncelemesi Nihai Raporu” ise;
- Hızlı tüketim malları perakendeciliği içinde organize perakendenin payı arttığına,
- Türkiye’de bölgesel/yerel perakendeciliğin organize perakende sektörü içindeki payının arttığına,
- HTM perakendeciliğinde yoğunlaşma oranlarının, Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında hâlâ düşük olduğuna
ilişkin tespitler korunmakla birlikte ilk rapordan farklı olarak;
- Perakende zincirleri arasında halka arzlar ile birlikte kurumsallaşma ve şeffaflaşmanın arttığına,
- Türkiye HTM perakendeciliği sektöründe alıcı gücü arttığına ancak bu durumun henüz rekabet hukuku bakımından alıcı gücü düzeyinde müdahale gerektirecek nitelikte olmadığına,
- Özel markalı ürünlerin indirim mağazacılığındaki gelişmeye paralel olarak büyüdüğüne, ancak bu büyümenin henüz tedarikçi faaliyetlerini zorlaştıracak düzeyde olmadığına
dikkat çekilmiştir.
Bunun yanı sıra Ön Rapor'da yer verilen üç önerinin Nihai Rapor'da oldukça farklılaşmış olduğu görülmektedir:
- Yoğunlaşmaların bildirilmesine yönelik ciro eşiklerinin düşürülmesinden vazgeçilmiş, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da "hakim durum" ölçütü yerine AB müktesebatına paralel şekilde “rekabetin önemli ölçüde sınırlanması” ölçütüne ilişkin düzenlemenin hayata geçirilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
- Davranış kodu ve ombudsmanlık sisteminden vazgeçilmiş, buna karşın AB Komisyonu’nun 2010 yılında Grup Muafiyeti Tüzüğü ve Dikey Kılavuza getirdiği alıcı pazar payı eşiğinin ve “listeleme bedelleri” ile “kategori yönetimi” başlıklı alıcı kaynaklı sınırlamaların Türkiye rekabet mevzuatına taşınarak "alıcı gücü"nün dikey anlaşmalar mevzuatına dahil edilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
- Aynı şekilde, "tedarikçi-perakendeci anlaşmalarının Rekabet Kurumuna yıllık olarak gönderilmesi" önerisinden de vazgeçilerek "alıcı gücü ve pazar gelişiminin takip edilmesi"nin yeterli olacağı sonucuna ulaşılmıştır.
Yukarıda yer verilen gelişmeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, Ön Rapor'da öne sürülen "davranış kodu ve ombudsmanlık sistemi" ile "tedarikçi-perakendeci anlaşmalarının Rekabet Kurumuna bildirilmesi" gibi sektör açısından gereksiz maliyete ve Rekabet Kurumu açısından da gereksiz bürokrasiye neden olacak aşırı müdahaleci yaklaşımın terk edilerek ayağı yere basan önerilen getirilmiş olduğu görülmektedir.
Önemli Not: Sitede yer alan yazıların tüm sorumluluğu yazarlara aittir ve www.rekabethukuku.info sitesini veya herhangi bir kurum veya kuruluşu bağlayıcı değildir. Sitedeki yazıların en doğru ve en güncel bilgileri içerdiği garanti edilemez. Yazılar yalnızca genel bilgi vermek amacını taşımaktadır; hukuki görüş olarak değerlendirilemez ve yayınlarda yer verilen görüşlerden kaynaklanabilecek olası zararlardan site, yazarlar ve editörler sorumlu tutulamaz. Rekabet hukukuna ilişkin sorunlarda konu ile ilgili avukatlara danışmanız ve/veyaRekabet Kurumu'na başvurmanız önerilir.
0 yorum:
Yorum Gönder