Son dönemlerde Rekabet Kurulu vermiş olduğu yüksek miktarlardaki para cezaları ile dikkat çekiyor. Geçtiğimiz yıl muhtelif dosyalarda 400 milyon TL ceza veren Kurul’un bankacılık soruşturması sonucunda bankalara milyarlarca liralık ceza verebileceği de basına yansıyan haberler arasında yer alıyor. Durum böyle olunca Rekabet Kurulu’nun vermiş olduğu kararlara ne şekilde itiraz edilebileceği de önem taşıyan hususlar arasında. Sizin için bu konuyu üç soruda yanıtlamaya çalıştık:
1. Rekabet Kurulu’nun hangi kararlarına itiraz edilebilir?
Rekabet Kurulu idarenin bir parçasıdır ve bu nedenle Rekabet Kurulu’nun kararları da idari nitelikte kararlardır. Anayasa’nın 125. maddesi uyarınca da idarenin her türlü eylem ve işlemleri yargısal denetime açıktır.
Bu bağlamda Rekabet Kurulu’nun kararlarını temel olarak iki gruba ayırmak mümkündür. Bunlardan ilki, doğrudan doğruya 4054 sayılı Kanun’un uygulanmasına ilişkin olarak (rekabet ihlallerinin tespiti, birleşme ve devralmaların değerlendirilmesi, muafiyet / menfi tespit vb.) alınan kararlardır ki bunlara kısaca “rekabet hukuku kararları” demek mümkündür. İkinci grupta ise, her idarede olduğu gibi personelin özlük hakları, mal ve hizmet satın alma vb. konulara ilişkin “genel idari kararlar“ yer almaktadır.
5.7.2012 tarih ve 6352 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesinde, 4054 sayılı Kanun’un 55. maddesinin “Kurulun nihai kararlarına, tedbir kararlarına ve idarî para cezalarına ilişkin kararlarına karşı iptal davaları” açılabileceği belirtildiğinden, itirazlar nihai kararlar, tedbir kararları ve idari para cezaları ile sınırlandırılmış bulunmakta idi. Dolayısıyla, ön araştırmaya başlanması (md. 40), soruşturma açılması (md. 41, md.43), savunmaların talep edilmesi (md.43-47), birleşme veya devralma işleminin nihai incelemeye alınması (md. 10, 11) vb. kararlardır. süreci sonlandırmayan, bir safhadan diğer safhaya geçilmesine ilişkin olan “ara kararlara” itiraz edilmesi mümkün değildi. Diğer yandan, “ön araştırma açılmaması”,” soruşturma açılmasının reddi” gibi kararlar da nihai kararlar kapsamında yer aldığından bunlara karşı dava açılması mümkündü.
6352 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucunda ise nihai karar, tedbir kararı ve idari para cezası ayrımına gidilmeksizin “idari yaptırım kararlarına karşı” dava açılabileceği belirtilmiştir. İdari yaptırımın ne olduğu ise, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 16. maddesinde “Kabahatler karşılığında uygulanacak olan idarî yaptırımlar, idarî para cezası ve idarî tedbirlerden ibarettir.” şeklinde “dolaylı olarak” tanımlanmıştır. Bu açıdan bakıldığında, idari para cezalarına ve idari tedbirlere karşı itiraz edilebileceğine dair herhangi bir tereddüt yoktur. Keza, ara kararlar “tedbir” niteliğinde olmadığından bunlara itiraz da mümkün değildir. Ancak, 6352 sayılı Kanun ile Rekabet Hukuku ve benzer nitelikteki otoritelerin kararlarına ilişkin olarak yapılan bu tektip itiraz düzenlemesinin hukuki bir boşluk yaratıp yaratmayacağı ise sanırım bundan sonra tartışılması gereken önemli bir husustur:
Şöyle ki, Rekabet Kurulu’nun birleşme veya devralma işlemine izin vermesi veya bir anlaşmaya muafiyet tanıması durumunda idari para cezası veya idari tedbirden söz edilemeyeceğine göre, bu kararlara karşı itiraz edilemeyecek midir? İlk bakışta son dönemlerin alameti farikası olan “ben yaptım oldu” anlayışında alelacele kanun yapılması sonucunda ortaya çıkan bu sakarlığın özellikle üçüncü kişiler açısından hak kaybına yol açabileceği düşünülse de, en azından kuramsal olarak Anayasa’nın 125. maddesi hükmü uyarınca bu tür işlemler için de yargı yoluna gidilmesi pek tabii ki mümkündür.
Yine aynı şekilde, Rekabet Kurulu’nun “genel idari kararlarına” itiraz edilebilmesi hususunda herhangi bir tereddüt yoktur.
2. Rekabet Kurulu kararlarına itiraz merci nedir?
5.7.2012 tarih ve 6352 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesinde, 4054 sayılı Kanun’un 55. maddesinin “Kurulun nihai kararlarına, tedbir kararlarına ve idarî para cezalarına ilişkin kararlarına karşı iptal davaları ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’da görülür.” hükmü uyarınca rekabet hukuku kararlarına ilişkin olarak itiraz merci Danıştay’da olarak belirlenmiş iken, genel idari kararlara ilişkin olarak idare mahkemelerine başvurulması mümkündü.
Ancak, 6352 sayılı Kanun’un 63. maddesinin “İdari yaptırım kararlarına karşı yetkili idare mahkemesinde dava açılabilir. Kurul kararlarına karşı açılan her türlü dava öncelikli işlerden sayılır.” hükmü ile düzenleyici otoritelerle birlikte Rekabet Kurulu’nun kararlarının da ilk derece mahkemesi olarak itiraz merci Danıştay yerine “yetkili idare mahkemesi” olarak belirlenmiştir. Dolayısıyla, 6352 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesi ile birlikte Rekabet Kurulu kararları açısından Ankara idare mahkemeleri yetkili itiraz merci olarak değerlendirilecektir. Bu nedenle, Kurul kararına karşı Ankara’da bulunan 17 idare mahkemesinden birine itiraz edilmesi yeterli olacaktır. Diğer yandan temyiz açısından ise hâlen Danıştay’ın görev ve yetkisi devam etmekte olup, idare mahkemesinin kararlarına da Danıştay’da itiraz edilebilecektir. (Konu ile ilgili ayrıntılar için Rekabet Kurumu’nun yayınlamış olduğu duyurudan da yararlanabilirsiniz.)
3. Rekabet Kurulu kararlarına itiraz ne kadar sürede yapılmalıdır?
Rekabet Kurulu kararlarına itirazın ne kadar süre içerisinde yapılacağına dair 4054 sayılı Kanun’da bir hüküm bulunmadığından, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 7. maddesindeki esaslar uyarınca “idare mahkemelerinde dava açma süresi altmış gündür”. Söz konusu süre, Karara ilişkin tebligatın alındığı tarihi izleyen günden; tebligatın mümkün olmadığı durumlarda ise Kararın ilanından itibaren başlar ve tatil günleri de bu süreye dahildir.
Önemli Not: Sitede yer alan yazıların tüm sorumluluğu yazarlara aittir ve www.rekabethukuku.info sitesini veya herhangi bir kurum veya kuruluşu bağlayıcı değildir. Sitedeki yazıların en doğru ve en güncel bilgileri içerdiği garanti edilemez. Yazılar yalnızca genel bilgi vermek amacını taşımaktadır; hukuki görüş olarak değerlendirilemez ve yayınlarda yer verilen görüşlerden kaynaklanabilecek olası zararlardan site, yazarlar ve editörler sorumlu tutulamaz. Rekabet hukukuna ilişkin sorunlarda konu ile ilgili avukatlara danışmanız ve/veyaRekabet Kurumu'na başvurmanız önerilir.
0 yorum:
Yorum Gönder