Rekabet hukuku temel
olarak şirketler arasındaki belirli davranışların denetlenmesi, yasaklanması ve
gerektiğinde cezalandırılması suretiyle piyasa mekanizmasındaki aksaklıkların
bir kısmının bertaraf edilmesini, bu sayede de serbest piyasa sisteminden azami
faydanın sağlanmasını amaçlayan hukuk disiplinidir.
İlk ana kategori,
şirketlerin aralarında yaptıkları anlaşmalarla rekabetten kaçınmaları veya
rekabeti kısıtlamalarıdır. Burada;
-
birden fazla şirketin kendi aralarındaki
rekabeti kısıtlaması veya
-
taraflardan birinin üçüncü kişilerle olan
rekabetinin kısıtlanması
başta olmak üzere şirketler
arasındaki rekabeti kısıtlayıcı her türlü anlaşma ve eylemler (ve teşebbüs
birliği kararları) yasaklanmaktadır. Bu konu “Beş Soruda Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşmalar” başlığı altında ayrıntılı olarak değerlendirilmiştir.
İkinci ana kategori ise,
piyasada belirli bir gücü elinde bulunduran şirketlerin mevcut rakiplerini
piyasa dışına itmek, potansiyel rakiplerinin piyasaya girişini engellemek gibi
yöntemlerle piyasadaki rekabeti bozması, kısıtlaması veya ortadan kaldırılması
değerlendirilmektedir. Bu konu “Beş Soruda Hakim Durumun Kötüye Kullanılması ”
başlıklı makalede detaylı olarak ele alınmıştır.
Yukarıda yer verilen iki
kategorinin yanı sıra, birleşme ve devralmaların denetlenerek piyasalarda tekelleşmenin
veya pazar gücünün sınırlı sayıdaki aktörün elinde toplanmasının engellenmesi
amaçlanmaktadır.
Dolayısıyla, kartellerle
mücadele, pazar gücünün rekabeti bozacak veya kısıtlayacak şekilde kullanılması
ve birleşme ve devralmaların denetlenmesi rekabet hukukunun en temel üç alanını
oluşturmaktadır.
ABD’de 1890 tarihinde
kabul edilen Sherman Yasası anti-tröst hukuku veya anti-tekel hukuku olarak da
adlandırılan rekabet hukukunun başlangıcı olarak kabul edilmektedir. (Yaygın
kanı bu olmakla birlikte söz konusu tarih itibariyle Kanada’da ve ABD’nin on üç
eyaletinde rekabet hukuku vardır).
Avrupa Birliği açısından
bakıldığında ise söz konusu üç temel maddeye ek olarak kamusal görev ifa eden
şirketlere ve devlet yardımlarına ilişkin hükümler de rekabet hukukunun
kapsamında yer almaktadır.
Özetlemek gerekir ise,
rekabet hukuku piyasa ekonomisinin en temel dinamiği olan rekabetin,
dolayısıyla da piyasa sisteminin korunmasını ve şirketlerin piyasa
mekanizmasını kullanarak tüketicilerin refahından çalmalarını engellemeyi
amaçlamaktadır.
Önemli Not: Sitede yer alan yazıların tüm sorumluluğu yazarlara aittir ve www.rekabethukuku.info sitesini veya herhangi bir kurum veya kuruluşu bağlayıcı değildir. Sitedeki yazıların en doğru ve en güncel bilgileri içerdiği garanti edilemez. Yazılar yalnızca genel bilgi vermek amacını taşımaktadır; hukuki görüş olarak değerlendirilemez ve yayınlarda yer verilen görüşlerden kaynaklanabilecek olası zararlardan site, yazarlar ve editörler sorumlu tutulamaz. Rekabet hukukuna ilişkin sorunlarda konu ile ilgili avukatlara danışmanız ve/veya Rekabet Kurumu'na başvurmanız önerilir.
Önemli Not: Sitede yer alan yazıların tüm sorumluluğu yazarlara aittir ve www.rekabethukuku.info sitesini veya herhangi bir kurum veya kuruluşu bağlayıcı değildir. Sitedeki yazıların en doğru ve en güncel bilgileri içerdiği garanti edilemez. Yazılar yalnızca genel bilgi vermek amacını taşımaktadır; hukuki görüş olarak değerlendirilemez ve yayınlarda yer verilen görüşlerden kaynaklanabilecek olası zararlardan site, yazarlar ve editörler sorumlu tutulamaz. Rekabet hukukuna ilişkin sorunlarda konu ile ilgili avukatlara danışmanız ve/veya Rekabet Kurumu'na başvurmanız önerilir.
0 yorum:
Yorum Gönder