Rekabet Kurulu'nun kuru incir alımı yapan teşebbüsler hakkında 27.10.2010 tarihinden bu yana yürütmekte olduğu soruşturma 13 Mart 2012 tarihindeki sözlü savunmayı müteakiben 20 Mart 2012 tarihinde tamamlandı. Rekabet Kurulu tarafından yayınlanan tefhim metnine göre dokuz teşebbüs ile bir teşebbüs birliği (S.S. Tariş İncir Tarım Satış Kooperatifleri Birliği) hakkında soruşturma açılmış olup, dokuz teşebbüse toplam 1,087,019.00 TL tutarında ceza verilmiş, teşebbüs birliğine ise ceza verilmemiştir.
Teşebbüslere ceza verilmesinin nedeni söz konusu teşebbüslerin "kuru incir azami alım fiyatlarının belirlenmesine yönelik anlaşma yapmak suretiyle 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesini ihlal etmeleridir. Bu açıdan bakıldığında kuru incir alımı ile uğraşan şirketlerin bir çuval inciri berbat ettiklerini söylemek mümkündür.
Tefhim metninden anlaşıldığı kadarıyla söz konusu dosyanın özellikleri şu şekilde belirtilebilir:
Karar, bir yandan tarım diğer yandan da ihracat piyasalarını ilgilendirmesi ve ilişkilendirmesi bakımından önemlidir. Bir başka deyişle, 4054 sayılı Kanun kapsamında Türkiye Cumhuriyeti sınırları içindeki mal ve hizmet piyasaları yer almakta, tarım piyasası ve Türkiye Cumhuriyeti piyasalarını etkilemeyen uygulamalar Kanun kapsamında yer almamaktadır. Olayın özünde -muhtemelen ihracat ve/veya iç piyasaya satış amacıyla- kuru incir satın alınması, dolayısıyla Türkiye sınırları içinde gerçekleşen bir mal alım-satımı söz konusu olmakla birlikle, pazarların tanımlanması ve ilişkilendirilmesi açısından gerekçeli kararda ortaya koyulacak ayrıntılar heyecanla beklenmektedir. (İhracata yönelik uygulamaların Kanun kapsamında olup olmayacağını tartışan bir yazı editörlere iletilmiş olup halen değerlendirme sürecindedir.)
Daha önceki yazılarda da değinildiği üzere genellikle rakiplerin biraraya gelerek asgari satış fiyatını belirlemeleri en tipik rekabet ihali örneği iken, yerine göre azami satış fiyatının belirlenmesi (bkz. Adıyaman LPG Davası) ve asgari ya da azami satın alma fiyatının belirlenmesi de 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesi kapsamında ihlal olarak değerlendirilebilmektedir.
Metnin geneli değerlendirildiğinde ve özellikle metnin 1 ve 2. maddeleri dikkate alındığında ortada yalnızca bir adet anlaşma olduğu ve buna ceza verildiği kanaati oluşmaktadır. Yine aynı metninde cezaya konu olan anlaşmaya muafiyet verilemeyeceği belirtilmektedir ki, zaten muafiyet alabilecek anlaşma ve uygulamalara ceza verilmeyeceği de açıktır.
Yalnızca teşebbüsler değil, teşebbüs birliklerinin de Kanun kapsamında olduğu da daha önceki yazılarda belirtilmişti. Bu açıdan bakıldığında,
S.S. Tariş İncir Tarım Satış Kooperatifleri Birliği de bir teşebbüs birliği niteliğini haiz olup bu nedenle de hakkında soruşturma yürütülmüştür. Bu husus da ister kanun ile kurulsun (örn. TOBB, TEB, meslek odaları) isterse dair şekillerde resmi veya gayriresmi olarak vücut bulsun (örn. TÜSİAD, MÜSİAD, bazı birlikler ve dernekler) teşebbüs birliklerinin Kanun uygulamasından muaf olmadıklarını gösterme açısından önemlidir.
Metinden ortada cezaya konu olan bir anlaşma olduğu ve S.S. Tariş İncir Tarım Satış Kooperatifleri Birliği'nin de bu anlaşmaya taraf olduğu izlenimi doğmakla birlikte anılan teşebbüs birliğinin neden ceza almadığına ilişkin olarak metinde herhangi bir gerekçe bulunmamaktadır. Şu aşamada teşebbüs birliğinin aktif işbirliği imkanından yararlandığına veya eylemlerinin kanuni bir dayanaktan kaynaklandığına dair spekülasyonlar yapılabilir; ancak işin aslının anlaşılabilmesi için gerekçeli kararın beklenmesi gerektiği görülmektedir.
Tefhim metninde ayrıca ""4054 sayılı Kanun’un 27. maddesinin (g) bendi uyarınca ilgili kamu kuruluşlarına, tarım sektörüne yönelik düzenlemelerde rekabet kurallarının dikkate alınması hususunda görüş bildirilmesine" karar verildiği de belirtilmektedir. Bu açıdan bakıldığından da gerekçeli karar yayınlandığında hem tarım sektöründe rekabet kurallarının nasıl şekillenmesi gerektiğine dair bir fikir edinmiş hem de düzenlemelerle görevli kuruluşların hangileri olduğunu öğrenmiş olacağımıza inanıyoruz.
Son olarak, gerekçeli kararın ne zaman yayınlanacağının belirtilmediğini, kararın kesin olmadığını ve tarafların Danıştay nezdinde karara itiraz edebileceklerini belirtelim.
Önemli Not: Sitede yer alan yazıların tüm sorumluluğu yazarlara aittir ve www.rekabethukuku.info sitesini veya herhangi bir kurum veya kuruluşu bağlayıcı değildir. Sitedeki yazıların en doğru ve en güncel bilgileri içerdiği garanti edilemez. Yazılar yalnızca genel bilgi vermek amacını taşımaktadır; hukuki görüş olarak değerlendirilemez ve yayınlarda yer verilen görüşlerden kaynaklanabilecek olası zararlardan site, yazarlar ve editörler sorumlu tutulamaz. Rekabet hukukuna ilişkin sorunlarda konu ile ilgili avukatlara danışmanız ve/veyaRekabet Kurumu'na başvurmanız önerilir.
0 yorum:
Yorum Gönder