Rekabet hukukunun ilk bakışta “şirketlere”
uygulandığı söylemek mümkün olmakla beraber bu tür bir genelleme yeterli
olmamak bir yana yanıltıcıdır da… Çünkü en doğru tanımıyla 4054 sayılı Rekabet
Kanunu “teşebbüslere” , “teşebbüs birliklerine” ve “teşebbüs çalışanlarına” uygulanmaktadır.
Kanun’un Tanımlar başlıklı üçüncü
maddesinin 4. ve 5. fıkralarında “teşebbüs “ ve “teşebbüs birliği” kavramları
şu şekilde tanımlanmıştır.
“…Teşebbüs: Piyasada mal veya hizmet üreten, pazarlayan, satan gerçek ve tüzel kişilerle, bağımsız karar verebilen ve ekonomik bakımdan bir bütün teşkil eden birimleri,
Teşebbüs Birliği: Teşebbüslerin belirli amaçlara ulaşmak için oluşturduğu tüzel kişiliği haiz ya da tüzel kişiliği olmayan her türlü birlikleri,...
ifade eder."
Bu açıdan bakıldığında “teşebbüs”
kavramı nev’ine bakılmaksızın şirketleri
içermenin yanısıra, bağımsız olarak iktisadi faaliyette bulunan avukat, doktor
vb. gerçek kişileri içermekte, kamu teşebbüsü ile özel teşebbüs arasında ayrım
yapmamaktadır. Hatta, bazı durumlarda ekonomik faaliyette bulunan idareler,
belediyeler, kamu kurumları dahi teşebbüs olarak kabul edilmektedir. Nitekim
Rekabet Kurumu Belko Kararı’nda belediyenin iktisadi teşekkülünün teşebbüs
olduğuna hükmetmiştir. Hatta, bir kamu kurumu olan Diyanet İşleri Başkanlığı
dahi hac ve umre hizmetleri açısından teşebbüs olarak kabul edilmiş ve bu
konuda anılan kuruma görüş gönderilmiştir. Teşebbüs kavramı ile ilgili
ayrıntılı bilgi için bkz. “Beş Soruda Rekabet Hukuku Açısından Teşebbüs Kavramı”.
Yine aynı Kanun uyarınca
teşebbüslerin bir araya geldiği her türlü oluşum da “teşebbüs birliği” olarak
kabul edilmekte; kamu kurumu niteliğini haiz odalar, birlikler de bu kapsamda
değerlendirilmektedir. Dolayısıyla, meslek odaları ve birlikleri,
federasyonlar, konfederasyonlar, dernekler, cemiyetler, teşebbüslerin bir araya
gelerek kurdukları platformlar, gruplar, meclisler ve sair oluşumlar teşebbüs
birliği olarak Kanun’un uygulaması kapsamındadırlar ve rekabeti ihlal eden
teşebbüs birlikleri ve üyelerine cezai yaptırım uygulanabilir. (Ayrıca bkz. “Beş Soruda
Teşebbüs Birliği Kavramı”)
Yapılan en son değişikliklerle,
rekabet ihlallerinin oluşumunda belirleyici etkisi olan teşebbüs çalışanlarına
da şirkete verilen cezanın yüzde beşine kadar para cezası verilmesi mümkün hâle
gelmiştir. Bu nedenle Kanun’un, teşebbüsteki konumuna veya teşebbüsü temsil
yetkisine bakılmaksızın yönetim kurulu başkanından satış mümessiline kadar
bütün şirket çalışanlarına uygulanması mümkündür. (Bkz. “Rekabet Hukuku
Açısından Şirket Çalışanlarının Sorumluluğu”)
Önemli Not: Sitede yer alan yazıların tüm sorumluluğu yazarlara aittir ve www.rekabethukuku.info sitesini veya herhangi bir kurum veya kuruluşu bağlayıcı değildir. Sitedeki yazıların en doğru ve en güncel bilgileri içerdiği garanti edilemez. Yazılar yalnızca genel bilgi vermek amacını taşımaktadır; hukuki görüş olarak değerlendirilemez ve yayınlarda yer verilen görüşlerden kaynaklanabilecek olası zararlardan site, yazarlar ve editörler sorumlu tutulamaz. Rekabet hukukuna ilişkin sorunlarda konu ile ilgili avukatlara danışmanız ve/veya Rekabet Kurumu'na başvurmanız önerilir.
0 yorum:
Yorum Gönder