Muafiyet en kısa tanımıyla, normal koşullar altında rekabeti kısıtlayan veya kısıtlama riski olan ve bu nedenle Kanun'un 4. maddesi çerçevesinde yasaklamaya tabi olacak anlaşmalara, bazı koşulların varlığı halinde yasaklama ve cezai yaptırım uygulanmamasıdır (Bkz. Beş Soruda Muafiyet Kavramı).
Avrupa Birliği, ABD'den farklı olarak rekabeti sınırlayıcı anlaşmalar açısından şekilsel olarak çok geniş kapsamlı bir yasaklama getirmiş, ardından muafiyet sistemi ile birçok davranışı yaptırım ve yasaklama kapsamı dışına çıkarmıştır. AB ilk aşamada teşebbüslerin yaptıkları anlaşmalar için bildirimde bulunmaları ve açıkça muafiyet almalarını şart koşar iken, bildirim yoğunluğundan bu kez de temel rekabet ihlalleri ile baş edemez hale gelmiş ve grup muafiyeti tebliğleri ile bazı türdeki anlaşmalara kategorik olarak muafiyet tanımış, bunun dışındaki anlaşmaların istisnai olarak başvuruya tabi olmalarını zorunlu kılmıştır. Ancak, muhtemelen teşebbüslerin "işlerini sağlama almak" amacıyla yaptığı başvurulara sürekli olarak cevap vermek durumunda kalan AB Komisyonu sonunda çareyi bildirim müessesesini kaldırmakta bulmuş, firmaları kendi değerlendirmeleri ile baş başa bırakmıştır.
Benzer gelişmeler Türkiye'de de yaşanmış, ancak AB'den farklı olarak bildirim zorunluluğu ikincil düzenleme ile değil de Kanun ile getirildiğinden bu aşamaya gelinmesi için 4054 sayılı Kanun'un 5. maddesi değiştirilerek muafiyet alınabilmesi için bildirimde bulunmuş olma zorunluluğu kaldırılmıştır. Ama AB'den farklı olarak Kurum "isteğe bağlı" başvuruları değerlendireceğini belirtmiş, bu da pratikte ceza alma riski ile karşılaşmak istemeyen teşebbüslerin her halukarda başvuru yapmaya devam etmeleri sonucunu doğurmuştur.
Anlaşılan o ki, Kurum bu aşamada çareyi dört başı mamur bir kılavuz yayınlamada bulmuştur. Bu sayede teşebbüsler açısından belirlilik sağlanması, Kurum açısından da iş yükünün hafifletilmesi amaçlanmaktadır.
Toplam 13 sayfadan oluşan konusu taslakta 5. maddede yer alan dört koşulun her biri ayrıntılı olarak değerlendirilerek firmalara yol gösterilmesi amaçlanmaktadır.
Taslak için en son görüş bildirme tarihi 17.06.2013'tür. Taslağa ulaşmak için tıklayınız.
Önemli Not: Sitede yer alan yazıların tüm sorumluluğu yazarlara aittir ve www.rekabethukuku.info sitesini veya herhangi bir kurum veya kuruluşu bağlayıcı değildir. Sitedeki yazıların en doğru ve en güncel bilgileri içerdiği garanti edilemez. Yazılar yalnızca genel bilgi vermek amacını taşımaktadır; hukuki görüş olarak değerlendirilemez ve yayınlarda yer verilen görüşlerden kaynaklanabilecek olası zararlardan site, yazarlar ve editörler sorumlu tutulamaz. Rekabet hukukuna ilişkin sorunlarda konu ile ilgili avukatlara danışmanız ve/veyaRekabet Kurumu'na başvurmanız önerilir.
0 yorum:
Yorum Gönder