Atık Kağıt: İhlal var ama ceza yok!


Rekabet Kurumu'nun 7 adet atık kağıt dönüşüm şirketi hakkında açmış olduğu soruşturma 8 Temmuz'da tamamlandı.

Kurumdan yapılan açıklamaya göre soruşturmanın konusu şudur:


Soruşturma, atık kağıt ihracatı yapılabilmesi için herhangi üç kağıt geri dönüşüm firmasından “atık kağıt ihtiyacının bulunmadığına” dair onay yazısı alınmasına ilişkin uygulama sonrasında, bazı teşebbüslerin atık kağıdın ihraç edilmesini engellemeye yönelik anlaşma içinde oldukları iddiasını içeren başvuru üzerine yürütülen önaraştırma sonucunda açılmıştı. Soruşturma safhasında, Ekonomi Bakanlığınca düzenlenen Tebliğ ile atık kağıt ihracatının kayda bağlanmasının ardından geri dönüşüm alanında faaliyet gösteren bazı teşebbüsler tarafından atık kağıt ihraç edebilmek için ihtiyaç duyulan belgenin verilmesinin zorlaştırılıp zorlaştırılmadığı incelendi.

Nevşehir'de 16 Sürücü Kursuna 49.039 TL ceza!

Sürücü kurslarına yönelik soruşturmalar hız kesmiyor... Uyarıya rağmen kurslar ceza almaya devam ediyor. Hatırlanacağı üzere 15 Mayıs'da Samsun'da 30 kursa 69.000 TL ceza verilmişti. Aradan bir ay bile geçmeden 13 Haziran'da da Nevşehir'deki 17 sürücü kursu hakkında açılan soruşturma sonucunda 16 kursa ceza verildi.

Soruşturmada incelenen iddialar arasında kurs ücretlerinin 600 TL olarak sabitlenmesi, ücret ve ödeme koşullarını rakiplerin bir arada belirlemesi, kursiyer listelerinin paylaşılması ve havuz sistemi oluşturup denetlenmesi var. 

Muafiyet Kılavuzu Taslağı Yola Çıktı...


Muafiyet en kısa tanımıyla, normal koşullar altında rekabeti kısıtlayan veya kısıtlama riski olan ve bu nedenle Kanun'un 4. maddesi çerçevesinde yasaklamaya tabi olacak anlaşmalara, bazı koşulların varlığı halinde yasaklama ve cezai yaptırım uygulanmamasıdır (Bkz. Beş Soruda Muafiyet Kavramı).

Avrupa Birliği, ABD'den farklı olarak rekabeti sınırlayıcı anlaşmalar açısından şekilsel olarak çok geniş kapsamlı bir yasaklama getirmiş, ardından muafiyet sistemi ile birçok davranışı yaptırım ve yasaklama kapsamı dışına çıkarmıştır. AB ilk aşamada teşebbüslerin yaptıkları anlaşmalar için bildirimde bulunmaları ve açıkça muafiyet almalarını şart koşar iken, bildirim yoğunluğundan bu kez de temel rekabet ihlalleri ile baş edemez hale gelmiş ve grup muafiyeti tebliğleri ile bazı türdeki anlaşmalara kategorik olarak muafiyet tanımış, bunun dışındaki anlaşmaların istisnai olarak başvuruya tabi olmalarını zorunlu kılmıştır. Ancak, muhtemelen teşebbüslerin "işlerini sağlama almak" amacıyla yaptığı başvurulara sürekli olarak cevap vermek durumunda kalan AB Komisyonu sonunda çareyi bildirim müessesesini kaldırmakta bulmuş, firmaları kendi değerlendirmeleri ile baş başa bırakmıştır.

Ceza Geliyorum Dedi: 30 Kursa Toplam 69 Bin TL Ceza...


Ceza geliyorum dedi ve Rekabet Kurulu 15 Mayıs 2013'de Samsun'da faaliyet gösteren 30 sürücü kursuna 
"kurs ücretleri ile azami kursiyer sayısını belirlemeye ve elde edilen gelirleri paylaşmaya yönelik anlaşmalar yapmak suretiyle 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal etmeleri"
nedeniyle toplam 69.4 bin TL ceza verdi.

Karara ilişkin olarak Rekabet Kurumu'nun İnternet sitesinde yapılan duyuruda her ne kadar "Samsun’da Faaliyet Gösteren 25 Sürücü Kursu Hakkında Yürütülen Soruşturma Sonuçlandı" denilse de, karara ilişkin metne bakıldığında toplam 30 adet sürücü kursunu kontrol eden 25 teşebbüse ceza verildiği anlaşılıyor.

Birleşme ve Devralmalarda Yeni Eşikler



Bilindiği üzere Rekabet Kurumu, 2010/4 sayılı Tebliğ'de yer alan ve Rekabet Kurumu'na bildirilmesi gereken birleşme ve devralmaların belirlenmesine yarayan eşiklerin değiştirilmesi için bir tartışma metnini kamuoyu ile paylaşmıştı. (Bkz. Birleşme & Devralma Eşikleri Masaya Yatırılıyor)

Söz konusu çalışmalar 2012 yılı sonunda tamamlanmış ve 29.12.2012 tarih ve 28512 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2012/3 Sayılı Tebliğ ile 2010/4 sayılı Tebliğ'in eşiklere ilişkin hükümlerinde değişiklik yapılmıştı. (Bkz. Rekabet Kurumu 2013'e mevzuat değişikliği ile merhaba diyor )

Rekabet Kurumu bu kez de yapmış olduğu bir duyuru ile “Birleşme ve Devralmalarda İlgili Teşebbüs, Ciro ve Yan Sınırlamalar Hakkında Kılavuz"da yeni eşikleri yansıtacak şekilde değişiklikler yapıldığını bildirdi.  Söz konusu kılavuza ulaşmak için tıklayınız.



Önemli Not: Sitede yer alan yazıların tüm sorumluluğu yazarlara aittir ve www.rekabethukuku.info sitesini veya herhangi bir kurum veya kuruluşu bağlayıcı değildir. Sitedeki yazıların en doğru ve en güncel bilgileri içerdiği garanti edilemez. Yazılar yalnızca genel bilgi vermek amacını taşımaktadır; hukuki görüş olarak değerlendirilemez ve yayınlarda yer verilen görüşlerden kaynaklanabilecek olası zararlardan site, yazarlar ve editörler sorumlu tutulamaz. Rekabet hukukuna ilişkin sorunlarda konu ile ilgili avukatlara danışmanız ve/veyaRekabet Kurumu'na başvurmanız önerilir.

Pişmanlığınızı Nasıl Alırdınız?


Daha önce "Pişmanlık Kılavuzu Yola Çıktı..." başlığıyla duyurduğumuz üzere Rekabet Kurumu, muhtelif soruşturmalardan elde ettiği deneyimleri de dikkate alarak, kamuoyunda "Pişmanlık Yönetmeliği" olarak da bilinen "Kartellerin Ortaya Çıkarılması Amacıyla Aktif İşbirliği Yapılmasına Dair Yönetmelik"in uygulanmasında karşılaşılabilecek tereddütleri gidermeye yönelik olarak bir kılavuz hazırlamaya başlamıştı. 

Bu çerçevede “Kartellerin Ortaya Çıkarılması Amacıyla Aktif İşbirliği Yapılmasına Dair Yönetmelik’in Açıklanmasına İlişkin Kılavuz Taslağı” 15 Haziran 2012 tarihinde Kurum'un İnternet Sitesi'nde kamuoyunun ve ilgililerin görüşlerine açılmış ve taslağa görüş gönderilmesi için   6 Temmuz 2012'e kadar süre tanınmıştı.

Rekabet Kurumu dün (19.4.2013) yapmış olduğu bir duyuru ile, “Kartellerin Ortaya Çıkarılması Amacıyla Aktif İşbirliği Yapılmasına Dair Yönetmeliğin Açıklanmasına İlişkin Kılavuz” Rekabet Kurulu tarafından kabul edilerek yayımlandığını belirtti.

Pişmanlık müessesinin önemi ve ceza indirimlerindeki rolü bu sitedeki makalelerle de vurgulandı. Söz konusu sistemden yararlanmak için anahtar niteliğinde olan bu kılavuza ulaşmak için tıklayınız.



Önemli Not: Sitede yer alan yazıların tüm sorumluluğu yazarlara aittir ve www.rekabethukuku.info sitesini veya herhangi bir kurum veya kuruluşu bağlayıcı değildir. Sitedeki yazıların en doğru ve en güncel bilgileri içerdiği garanti edilemez. Yazılar yalnızca genel bilgi vermek amacını taşımaktadır; hukuki görüş olarak değerlendirilemez ve yayınlarda yer verilen görüşlerden kaynaklanabilecek olası zararlardan site, yazarlar ve editörler sorumlu tutulamaz. Rekabet hukukuna ilişkin sorunlarda konu ile ilgili avukatlara danışmanız ve/veyaRekabet Kurumu'na başvurmanız önerilir.

Kontrol Kimde?


Rekabet Kurumu'nun mevzuat atağı 2013 yılında da devam ediyor. Kurum, birleşme de devralmalar konusunda yepyeni bir kılavuz hazırlığında...

Rekabet Kurumu'nun 5 Nisan'da "Birleşme ve Devralma Sayılan Haller ve Kontrol Kavramı Hakkında Kılavuz Taslağı"nı kamuoyu ile paylaştı.  Bilindiği üzere, Rekabet Kurulu 4054 sayılı Kanun'un 7. maddesi uyarınca belirli eşiklerin üzerindeki birleşme, devralma ve ortak girişim işlemlerini denetliyor.

Söz konusu eşikler, bildirim gerekip gerekmediğini anlamaya sağlayan ciro eşikleri -ki onların güncellenmesine ilişkin çalışma da Rekabet Kurumu tarafından çok yakın zamanda tamamlandı.

Diğer yandan, neyin birleşme/devralma olarak kabul edilmesi gerektiği, örneğin bir şirketin hissesinin %10'nun devralınması durumunda izin alınmasının gerekip gerekmediği bugüne kadar tartışmalı bir konu olarak karşımıza çıkıyordu. 

Kanun'un 7. maddesinin "Bir ya da birden fazla teşebbüsün ... birleşmeleri ya da herhangi bir teşebbüsün ya da kişinin diğer bir teşebbüsün mal varlığını yahut ortaklık paylarının tümünü veya bir kısmını ya da kendisine yönetimde hak sahibi olma yetkisi veren araçları ... devralması hukuka aykırı ve yasaktır." hükmü uyarınca "ortaklık paylarının bir kısmının devralınması" dahi -şirketin kontrolünü etkilemediği halde - şeklen de olsa bildirime tabi görünüyordu. AB'nin 4064/89 sayılı Tüzüğü'nün ilgili maddesinin yanlış çevirisinden 4054 sayılı Kanun'a, oradan da 1997/1 sayılı Tebliğ'e ve sonrasında da 201/4 sayılı Tebliğ'e aktarılan bu hüküm,  kısmen tebliğde yer alan ve "kontrolün devri" şartını da getiren maddelerle aşılmaya çalışılmıştır.

Oysa ki duyuruda da belirtildiği üzere "birleşme ve devralma sayılan hallerin tespitinde esas olan unsur teşebbüsün kontrolünde meydana gelecek kalıcı değişikliktir." Hazırlanan bu kılavuz taslağı ile de, 2010/4 sayılı Tebliğ uyarınca izne tabi olan işlemlerinin tespit edilmesinde oluşabilecek belirsizlikleri en aza indirebilmek için birleşme ve devralma sayılan haller ve kontrol kavramının açıklanması amaçlanmaktadır.

Taslak metnine görüş bildirmek için son gün 03.05.2013 olup metne buradan ulaşabilirsiniz.





Önemli Not: Sitede yer alan yazıların tüm sorumluluğu yazarlara aittir ve www.rekabethukuku.info sitesini veya herhangi bir kurum veya kuruluşu bağlayıcı değildir. Sitedeki yazıların en doğru ve en güncel bilgileri içerdiği garanti edilemez. Yazılar yalnızca genel bilgi vermek amacını taşımaktadır; hukuki görüş olarak değerlendirilemez ve yayınlarda yer verilen görüşlerden kaynaklanabilecek olası zararlardan site, yazarlar ve editörler sorumlu tutulamaz. Rekabet hukukuna ilişkin sorunlarda konu ile ilgili avukatlara danışmanız ve/veyaRekabet Kurumu'na başvurmanız önerilir.

Rekor: 12 Bankaya 1.1 milyar TL ceza!!!

Hatırlanacağı üzere Rekabet Kurumu 2 Kasım 2011'de on iki banka hakkında bir soruşturma başlatmış, söz konusu soruşturma medyada da çeşitli tartışmalara konu olmuştu:


Büyük oranda ses getiren bu soruşturmada söz konusu on iki bankanın;
  • Mevduatta uygulanacak azami faiz oranlarını ve kredi faizinde yapılacak artışları birlikte belirleyip belirlemediği,
  • İlan edilmemiş faiz oranı değişikliklerinin rakiplere bildirilmesi, rekabete duyarlı, geleceğe yönelik stratejik bilgilerin rakiplerle paylaşılması yoluyla fiyat koordinasyonu yapıp yapmadığı,
  • Kredi kartına ilişkin ücret ve komisyonlarda fiyat artışı konusunda uzlaşma yapıp yapmadığı,
  • Kamu sermayeli bankaların kamu mevduatı ihalelerinde danışıklı teklif verip vermediği
incelendi ve Rekabet Kurulu 8 Mart 2013'de bu bankaların hepsine, cirolarının %0,3'ü ila %1,5'i oranında toplam 1.116.957.468 TL tutarında para cezası verilmesini kararlaştırdı.

Bu şu ana kadar Rekabet Kurulu tarafından bir soruşturmada verilen en büyük ceza miktarı ve şu ana kadar Kurul'un verdiği toplam para cezalarından da daha büyük bir meblağ. (Hatırlanacağı üzere, geçen ay Rekabet Kurumu tarafından kurulduğundan bu yana toplam 865 milyon TL ceza kesildiğini belirtilen bir makale yayınlamıştık yine bu sitede.) 

Bu soruşturmada en büyük cezayı 213.384.545 TL ile Garanti Bankası alırken en az cezayı ise 10.668.726 TL ile Türk Ekonomi Bankası aldı. Cezaların ayrıntılı dökümü ise aşağıdaki tabloda yer alıyor:

BANKA CİROYA ORAN CEZA MİKTARI
Garanti Bankası % 1,5 213.384.545  TL
Akbank % 1,5 172.165.155  TL
Yapı ve Kredi Bankası % 1,5 149.961.870  TL
TC  Ziraat Bankası % 1,0 148.231.490  TL
Türkiye İş Bankası % 1,0 146.656.400  TL
Türkiye Halk Bankası % 1,0 89.691.370  TL
Türkiye Vakıflar Bankası % 1,0 82.172.910  TL
Finans Bank % 1,0 54.021.410  TL
Denizbank % 0,6 23.055.396  TL
HSBC % 0,6 14.875.404  TL
ING Bank % 0,6 12.072.792  TL
Türk Ekonomi Bankası % 0,3 10.668.726  TL


Diğer yandan verilen karara ilişkin olarak Kurum tarafından yayınlanan metin mevcut tartışmaları sonlandırmak bir yana yeni tartışmalara yol açacak nitelikte.

Metinde yer alan ifadelere göre, bankalar 4. maddeyi ihlal etmeleri nedeniyle ceza alıyor. Normal koşullarda rakiplerin fiyatlar veya fiyat artış oranları gibi konularda anlaşmaları aslında literatürde "kartel" tanımı içinde yer alıyor.  

"Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar ile Hakim Durumun Kötüye Kullanılması Halinde Verilecek Para Cezalarına İlişkin Yönetmelik”in 5. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca da kartellere verilecek temel cezanın cironun en az %2'si oranında olması gerekiyor. Tabii hafifletici sebepler neticesinde bir teşebbüsün daha az oranda ceza alması da mümkün.

İlk bakışta cezalarda hafifletici nedenlere bağlı olarak indirime gidildiği, örneğin %2'lik cezanın %1,5'a düştüğü sanılıyor. Hafifletici nedenlerle cezanın %2'den %0,3'e inmesi ise imkansız görünüyor. Bu nedenle, metin bir daha okunduğunda asıl tartışma yaratacak konu başlıyor:

Metin 2 numaralı paragrafında Yönetmeliğin "5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi"nin uygulandığı (yani bunların "diğer ihlaller" kategorisinde değerlendirildiği) belirtiliyor. Dolayısıyla, birlikte fiyat/faiz vb. tespiti de kartel değilse Rekabet Kurulu'nun "kartel"den en anladığını anlamak için gerekçeli kararı beklemek gerekecek. Bu durum yargıda bozma nedeni olur mu o da ayrıca tartışılacak gibi...


  

Önemli Not: Sitede yer alan yazıların tüm sorumluluğu yazarlara aittir ve www.rekabethukuku.info sitesini veya herhangi bir kurum veya kuruluşu bağlayıcı değildir. Sitedeki yazıların en doğru ve en güncel bilgileri içerdiği garanti edilemez. Yazılar yalnızca genel bilgi vermek amacını taşımaktadır; hukuki görüş olarak değerlendirilemez ve yayınlarda yer verilen görüşlerden kaynaklanabilecek olası zararlardan site, yazarlar ve editörler sorumlu tutulamaz. Rekabet hukukuna ilişkin sorunlarda konu ile ilgili avukatlara danışmanız ve/veyaRekabet Kurumu'na başvurmanız önerilir.

Başkan Ekmek Üreticilerini Uyardı!

Hatırlanacağı üzere 7 Ağustos 2012'de Rekabet Kurumu İnternet Sitesinde bir duyuru yayınlanarak Motorlu Taşıtlar Sürücü Kursları uyarılmış, kendilerine kaçınılması gereken davranışlar hatırlatılmıştı.

Bu kez de 22 Şubat 2013'de yayınlan bir duyuru ile, Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Nurettin Kaldırımcı imzası ile sektördeki yöneticilere bir mektup gönderildiği belirtilmektedir.   Söz konusu mektubun muhatabı Fırın İşletmecileri olmakla birlikte, mektuptaki "Değerli Başkan/Yönetici" hitabından ve mektubun üyelere ulaştırılmasına yönelik talepten, mektubun ilgili odalara/derneklere gönderildiği anlaşılmaktadır.

Söz konusu mektupta belirtilen ve duyuruda tekrar edilen ana hususlar aşağıya aynen alınmıştır:

Değerli Fırın İşletmecisi,
Bugüne kadar, Rekabet Kurumu’na, fırınlarla ilgili olarak intikal eden ve Rekabetin Korunması Hakkında Kanun çerçevesinde işlem yapılan çok sayıda dosya bulunmaktadır. Hem itibar kaybına hem de ciddi miktarda cezaya muhatap olmamak için bütün fırın işletmecilerimizin aşağıdaki hususlara riayet etmeleri zorunluluk arz etmektedir:
İlgili Rekabet Hukuku mevzuatına göre;
— Ekmek fiyatının belirlenmesinde diğer fırıncılar ile herhangi bir anlaşma yapılması,
— Bağlı bulunan meslek odalarının hazırladığı azami satış fiyatının, sabit fiyat şeklinde uygulanması konusunda diğer fırıncılar ile ortak hareket edilmesi,
— Satış bölgesi, satış noktası, ve müşterilerin önceden paylaşılması,
— Satış noktalarına bırakılan kar marjını belirleme yoluna gidilmesi,
— Satış noktalarını zorlayarak, tarifelerle belirlenen fiyatların altında satış yapmalarının/yapılmasının engellenmesi,
— Ayırımcılık yapılarak, bazı müşterilere geçici veya daimi olarak satış yapılmaması,
— Bazı fırınların piyasadan çıkarılması için birlikte hareket edilmesi,
— Fırıncılar arasında yapılan anlaşmaların nasıl uygulandığının takibi için bir kişi ya da şirketle sözleşme yapılması,
— “Oda kararı” denilmek suretiyle veya ortak menfaat vb. gerekçelerle rekabete aykırı uygulamalara devam edilmesi,
— Bütün bu konularda varılan anlaşmaların uygulanması için, havuz oluşturulması, senet imzalanması, yazılı veya sözlü taahhütte bulunulması vb. karar ve uygulamalar yasaktır.
Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, rekabet hukukuna aykırı davranışlar içinde olduğunuzu düşünüyor iseniz, lütfen, bu tür davranışlara derhal son veriniz.
Ayrıca, meslek odaları, ticaret odası veya bağlı oldukları üst organizasyonlar, üyeleri olan fırın işletmecilerinin yukarıda sayılan ve doğrudan veya dolaylı olarak rekabet ihlali anlamına gelecek uygulamalarına öncülük yapamaz ve onları teşvik edemez. Aksi yöndeki davranışlar, oda tüzel kişiliği ve yöneticilerinin de soruşturma ve cezaya ya muhatap olması sonucunu doğuracaktır.
4054 sayılı Kanun çerçevesinde yukarıda yer verilen ve ihlal olarak değerlendirilebilecek eylemlerde bulunan işletmelerin, yürütülecek bir soruşturma sonucunda aynı Kanun’un 16. maddesi uyarınca cirolarının %10’una kadar idari para cezası yaptırımına tabi olması söz konusudur. İlgili teşebbüse verilecek cezanın % 5’ine kadar yönetici ve çalışanlara da ayrıca ceza verilebilecektir.
Başarılar dileğiyle, bilgilerinizi ve gereğini rica ederiz.
Rekabet Kurumu
III. Denetim ve Uygulama Dairesi Başkanlığı
Söz konusu mektuba ulaşmak için tıklayınız.



Önemli Not: Sitede yer alan yazıların tüm sorumluluğu yazarlara aittir ve www.rekabethukuku.info sitesini veya herhangi bir kurum veya kuruluşu bağlayıcı değildir. Sitedeki yazıların en doğru ve en güncel bilgileri içerdiği garanti edilemez. Yazılar yalnızca genel bilgi vermek amacını taşımaktadır; hukuki görüş olarak değerlendirilemez ve yayınlarda yer verilen görüşlerden kaynaklanabilecek olası zararlardan site, yazarlar ve editörler sorumlu tutulamaz. Rekabet hukukuna ilişkin sorunlarda konu ile ilgili avukatlara danışmanız ve/veyaRekabet Kurumu'na başvurmanız önerilir.

Konya Sarraflar ve Kuyumcular Derneğine Sevgililer Günü Hediyesi....

Rekabet Kurulu, 14 Şubat 2013'de  Konya Sarraflar ve Kuyumcular Derneğinin, altın alış, satış ve tamir fiyatları ile satış ve pazarlama koşulları gibi iktisadi ve ticari faaliyet unsurlarını pazar dışında belirlemek, belirlenen fiyatlara uymayan üyelerine baskı ve yaptırım uygulamak suretiyle, 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiğine karar verdi.

Söz konusu ihlal nedeniyle Derneğe gayri safi gelirlerinin %3'üne tekabül edecek şekilde 7.215,47 TL idari para cezası verilmesine karar verildi. 

Kararda dikkat çeken bir husus da dernek üyelerine değil, yalnızca derneğe ceza verilmesi. Bilindiği üzere "Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar ile Hakim Durumun Kötüye Kullanılması Halinde Verilecek Para Cezalarına İlişkin Yönetmelik" uyarınca Rekabet Kurulu'nun 4054 sayılı Kanun'u ihlal eden her bir üye firmaya ceza vermesi mümkün iken yalnıza teşebbüs birliğine ceza verilmesinin nedenlerine gerekçeli kararda yer verilmesi bekleniyor.

Karar metnine ulaşmak için tıklayınız.




Önemli Not: Sitede yer alan yazıların tüm sorumluluğu yazarlara aittir ve www.rekabethukuku.info sitesini veya herhangi bir kurum veya kuruluşu bağlayıcı değildir. Sitedeki yazıların en doğru ve en güncel bilgileri içerdiği garanti edilemez. Yazılar yalnızca genel bilgi vermek amacını taşımaktadır; hukuki görüş olarak değerlendirilemez ve yayınlarda yer verilen görüşlerden kaynaklanabilecek olası zararlardan site, yazarlar ve editörler sorumlu tutulamaz. Rekabet hukukuna ilişkin sorunlarda konu ile ilgili avukatlara danışmanız ve/veyaRekabet Kurumu'na başvurmanız önerilir.

Rekabet Bilançosu: 15 yılda 802 firmaya 865 milyon TL ceza...


Rekabet Kurumu, kurulduğundan bu yana geçen 15 yıl içerisindeki faaliyetlerine ilişkin istatistikleri bir kamuoyu duyurusu ile paylaştı. Buna göre 15 yılda...

  • toplam 189 soruşturma dosyası karar bağlandı.
  • tamamlanan 189 soruşturmanın 146’sı 4. madde, 38’i 6. madde, 5’i ise 4. ve 6. maddeler kapsamında yapıldı.
  • en çok “Ulaştırma”, “Gıda, Tarım, Yiyecek, İçecek”, “İnşaat Malzemeleri” ve “İlaç, Sağlık Hizmetleri ve Ürünleri” sektörlerinde soruşturma yürütüldü.
  • soruşturmalar ortalama 14,5 ayda tamamlandı ve her soruşturmada ortalama 3 uzman görev yaptı.
  • 189 soruşturmanın 50 tanesi sonucunda ya 4054 sayılı Kanun ihlal edilmediği ya da yeterli bulguya ulaşılamadığı gerekçeleriyle para cezası uygulanmasına yer olmadığına karar verildi.
  • ihlal kararı verilen dosyalarda 802 teşebbüse toplam 865.558.825 TL ceza verildi. 
  • bunlardan 4 soruşturma dosyasında Pişmanlık Yönetmeliği uygulandı ve  pişmanlık başvurusunda bulunan dört ayrı teşebbüse ya hiç ceza verilmedi veya cezadan indirim yapıldı.
  • 2008 yılı sonrasında ihlalde belirleyici etkisi olduğu tespit edilen 2 kişiye ceza verildi.
  • soruşturma sonucunda alınan kararlara karşı 986 dava açıldı; bunlardan 461'i usulden, 7'si ise esastan iptal edildi.

Söz konusu kamuoyu duyurusuna ulaşmak için tıklayınız.
Ayrıntılı istatistiklere ulaşmak için tıklayınız.




Önemli Not: Sitede yer alan yazıların tüm sorumluluğu yazarlara aittir ve www.rekabethukuku.info sitesini veya herhangi bir kurum veya kuruluşu bağlayıcı değildir. Sitedeki yazıların en doğru ve en güncel bilgileri içerdiği garanti edilemez. Yazılar yalnızca genel bilgi vermek amacını taşımaktadır; hukuki görüş olarak değerlendirilemez ve yayınlarda yer verilen görüşlerden kaynaklanabilecek olası zararlardan site, yazarlar ve editörler sorumlu tutulamaz. Rekabet hukukuna ilişkin sorunlarda konu ile ilgili avukatlara danışmanız ve/veyaRekabet Kurumu'na başvurmanız önerilir.

Rekabet Kurumu 2013'e mevzuat değişikliği ile merhaba diyor


2012 yılı sona ererken 29 Aralık 2012 tarihli Resmi Gazete'de Rekabet Kurulu'nun 2012/3 sayılı Tebliğ'i yayınlandı. Söz konusu tebliğ ile, 2010/4 sayılı Rekabet Kurulundan İzin Alınması Gereken Birleşme ve Devralmalar Hakkında Tebliğ’in, izne tabi birleşme ve devralma işlemlerine ilişkin 7. maddesi değiştirildi.

Değiştirilen maddede birleşme ve devralmalara ilişkin başvuru eşikleri düzenlenmekte. Daha önce de bu sayfalarda belirtildiği üzere, Rekabet Kurumu söz konusu değişikliğe ilişkin bir tartışma metnini kamuoyu ile paylaşmış ve gelecek görüşler için 21.09.2012 tarihine kadar süre tanımıştı. (Bkz. Birleşme & Devralma Eşikleri Masaya Yatırılıyor)

Yapılan değişiklik sonrasında;
  • dünya cirosunun dikkate alındığı ikinci eşik sistemindeki (taraflardan birisinin dünya cirosunun en az 500 milyon TL, diğer taraflardan birisinin Türkiye cirosunun da 5 milyon TL'yi aşması durumu) 5 milyon TL'lik Türkiye cirosu  30 milyon TL'ye yükseltilmiş,
  • etkilenen pazara ilişkin istisnalar ise yürürlükten kaldırılmıştır.

Buna karşın ülke cirosuna ilişkin ilk eşik (tarafların en az ikisinin Türkiye cirolarının ayrı ayrı 30 milyon TL'yi ve toplam cirolarının 100 milyon TL'yi aşması) aynen korunmaktadır.

Söz konusu değişiklikler 1.2.2013 tarihinden sonra yapılacak izin başvurularında geçerli olacaktır.

Rekabet Kurumu'nun ilgili duyurusu için buraya tıklayabilir,  Resmi Gazete'de yayınlanan metne ise buradan ulaşabilirsiniz. 



Önemli Not: Sitede yer alan yazıların tüm sorumluluğu yazarlara aittir ve www.rekabethukuku.info sitesini veya herhangi bir kurum veya kuruluşu bağlayıcı değildir. Sitedeki yazıların en doğru ve en güncel bilgileri içerdiği garanti edilemez. Yazılar yalnızca genel bilgi vermek amacını taşımaktadır; hukuki görüş olarak değerlendirilemez ve yayınlarda yer verilen görüşlerden kaynaklanabilecek olası zararlardan site, yazarlar ve editörler sorumlu tutulamaz. Rekabet hukukuna ilişkin sorunlarda konu ile ilgili avukatlara danışmanız ve/veyaRekabet Kurumu'na başvurmanız önerilir.